next
prev
Kuran dinlemek için bir hafız seçiniz
Türkçe [Değiştir]

Ahmed Hulusi, ALAK Suresi Türkçe meâli oku!

Kur'an Oku

Sayfanın hatim bölümünde ALAK Suresi için Arapça okunuş metnini ve Ahmed Hulusi Türkçe meâlini görüntülemektesiniz.
b-left
b-left
سورة الـعلق
اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ ﴿١﴾ خَلَقَ الْإِنسَانَ مِنْ عَلَقٍ ﴿٢﴾ اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ ﴿٣﴾ الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ ﴿٤﴾ عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ ﴿٥﴾ كَلَّا إِنَّ الْإِنسَانَ لَيَطْغَى ﴿٦﴾ أَن رَّآهُ اسْتَغْنَى ﴿٧﴾ إِنَّ إِلَى رَبِّكَ الرُّجْعَى ﴿٨﴾ أَرَأَيْتَ الَّذِي يَنْهَى ﴿٩﴾ عَبْدًا إِذَا صَلَّى ﴿١٠﴾ أَرَأَيْتَ إِن كَانَ عَلَى الْهُدَى ﴿١١﴾ أَوْ أَمَرَ بِالتَّقْوَى ﴿١٢﴾ أَرَأَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى ﴿١٣﴾ أَلَمْ يَعْلَمْ بِأَنَّ اللَّهَ يَرَى ﴿١٤﴾ كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ ﴿١٥﴾ نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ ﴿١٦﴾ فَلْيَدْعُ نَادِيَه ﴿١٧﴾ سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَ ﴿١٨﴾ كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ* ﴿١٩﴾
سورة الـعلق
b-left
b-left
ALAK
(96/1) Yaratan Rabbinin ismi (ile işaret ettiği hakikatin olan kuvveler) ile OKU! (96/2) İnsanı Alak'tan (kan pıhtısı; genlerden) yarattı. (96/3) Oku! (Çünkü) Rabbin Ekrem'dir! (96/4) O ki, (O Rabbanî özellikleri ve genetiğini) Kalem olarak öğretti (programladı)! (96/5) (Yani) insana bilmediğini talim etti. (96/6) Hayır, (iş sanıldığı gibi değil; düşünün)! Muhakkak ki insan (hakikatinden kozalı yaşarsa), elbette azgınlık eder (şehvet peşinde koşar); (96/7) (Benliğiyle perdelenip) kendini (hakikatten) müstağni gördüğü için. (96/8) Kesinlikle dönüş rabbinedir! (96/9) Gördün mü o engelleyeni; (96/10) Bilfiil salât hâlindeyken bir kulu! (96/11) Gördün mü (bir düşün)! Ya o hakikati yaşamakta ise? (96/12) Yahut korunmayı emretti ise! (96/13) Bir düşün! Ya (hakikatini) yalanladı ve yüz çevirdi ise? (96/14) Bilmez mi ki Allâh kesinlikle görür? (96/15) Hayır (iş sandığı gibi değil)! Andolsun ki eğer vazgeçmezse, elbette onu alnından (beyninden) şiddetle tutup sürükleriz! (96/16) O yalancı, o hata yapan (bedene, dışa dönük) alnı (beyni)! (96/17) Haydi, çağırsın meclisini! (96/18) Biz de çağıracağız Zebânîleri (ateşin zebûn edici kuvvelerini)! (96/19) Hayır, sakın (yapma)! Ona uyma; secde et ve yaklaş! (19. âyet secde âyetidir. )
ALAK Suresi